Sosyal Hizmet Kurumu AWO'nun "Wenn der Kopf erkaeltet ist" konulu konferansı
Asip Kaya
13.11.2013
Sayın Fingerle-Beckenstraeter,
Sayın Dr. Pluschke, Sayın Prof. Erim,
Sayın Yakup Keskin, Sayın Aynur Kır,
Değerli Konuşmacılar,
Saygıdeğer Konuklar,
-Öncelikle, Almanya’da en büyük göçmen grubunu oluşturan Türk kökenliler açısından son derece faydalı olduğuna inandığım ve katılmaktan memnuniyet duyduğum bu Konferansa nazik davetiniz için teşekkür ederim.
-Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan, “Ayrımcılık ve Uyum Arasındaki Etkileşim” adlı çalışmasında, “Göçmen kökenlilerde psikosomatik ve psikolojik rahatsızlıkların göçmen olmayanlara oranla daha sık görüldüğünü, sosyokültürel köklerden kopma, yabancılık yaşama, kimlik çatışmaları, kötü çalışma ve yaşam koşulları ve işsiz kalma korkusu gibi unsurların buna neden olarak gösterilebileceğini” ifade etmektedir.
-Türk toplumunun Almanya’daki 50 yılı aşkın mevcudiyetinin başlangıç koşullarının, bugün yaptığımız değerlendirmelerde göz önünde tutulması gerekmektedir. Zira, bugüne yansıyan sorunlar büyük ölçüde o başlangıç koşullarının mirasıdır.
-On yıllarca sadece işgücü olarak var olan ve “misafir işçi” olarak anılan bir kuşağın dil bilmemesi, kenar semtlerde yaşaması, sosyal ve kültürel hayata katılamamaları, eğitim düzeylerinin düşük olması ve anavatana geri dönüş hayalleri buradaki yaşamlarını olumsuz yönde etkilemiştir. Bu durum kaçınılmaz olarak ikinci ve üçüncü kuşaklara da sınırlıda olsa yansımıştır.
-Öte yandan, Almancayı yeterli düzeyde konuşamamaları ve psikolojik sorunları aile içinde çözme eğiliminin güçlü olması Almanya’daki Türk kökenlilerin özellikle psikolojik yardıma başvurmalarını zorlaştırmaktadır.
-Bu nedenle, Türkçe dilinde Türk gelenek ve kültürünü tanıyan uzmanların buradaki ihtiyaç duyan kişilere giderek artan oranda hizmet vermelerini önemli bir gelişme olarak görüyorum.
-Bu bağlamda, 2009 yılından bu yana Nürnberg ve çevresinde Türk kökenlilerin ruhsal ve sosyal sorunlarına Türkçe konuşan uzmanlarıyla çözüm arayan Orta Frankonya Türkçe Acil Yardım Hattı çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.
-Ancak bireyleri mutlu ve huzurlu olan toplumlar uyum içinde yaşayabilirler. Bireylere psikolojik yardım sağlayan ve onların sorunlarına çözüm arayan girişimleri hepimizin desteklemesi önem taşımaktadır.
-Nürnberg’de artık her yıl geleneksel olarak düzenlenen bu Konferansın sorunlara çözümler üreteceğine inanıyorum. Konferansı düzenleyenlere ve tüm katılımcılara teşekkür ediyor, verimli bir etkinlik olmasını diliyorum.
Teşekkürler.
Sayın Dr. Pluschke, Sayın Prof. Erim,
Sayın Yakup Keskin, Sayın Aynur Kır,
Değerli Konuşmacılar,
Saygıdeğer Konuklar,
-Öncelikle, Almanya’da en büyük göçmen grubunu oluşturan Türk kökenliler açısından son derece faydalı olduğuna inandığım ve katılmaktan memnuniyet duyduğum bu Konferansa nazik davetiniz için teşekkür ederim.
-Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan, “Ayrımcılık ve Uyum Arasındaki Etkileşim” adlı çalışmasında, “Göçmen kökenlilerde psikosomatik ve psikolojik rahatsızlıkların göçmen olmayanlara oranla daha sık görüldüğünü, sosyokültürel köklerden kopma, yabancılık yaşama, kimlik çatışmaları, kötü çalışma ve yaşam koşulları ve işsiz kalma korkusu gibi unsurların buna neden olarak gösterilebileceğini” ifade etmektedir.
-Türk toplumunun Almanya’daki 50 yılı aşkın mevcudiyetinin başlangıç koşullarının, bugün yaptığımız değerlendirmelerde göz önünde tutulması gerekmektedir. Zira, bugüne yansıyan sorunlar büyük ölçüde o başlangıç koşullarının mirasıdır.
-On yıllarca sadece işgücü olarak var olan ve “misafir işçi” olarak anılan bir kuşağın dil bilmemesi, kenar semtlerde yaşaması, sosyal ve kültürel hayata katılamamaları, eğitim düzeylerinin düşük olması ve anavatana geri dönüş hayalleri buradaki yaşamlarını olumsuz yönde etkilemiştir. Bu durum kaçınılmaz olarak ikinci ve üçüncü kuşaklara da sınırlıda olsa yansımıştır.
-Öte yandan, Almancayı yeterli düzeyde konuşamamaları ve psikolojik sorunları aile içinde çözme eğiliminin güçlü olması Almanya’daki Türk kökenlilerin özellikle psikolojik yardıma başvurmalarını zorlaştırmaktadır.
-Bu nedenle, Türkçe dilinde Türk gelenek ve kültürünü tanıyan uzmanların buradaki ihtiyaç duyan kişilere giderek artan oranda hizmet vermelerini önemli bir gelişme olarak görüyorum.
-Bu bağlamda, 2009 yılından bu yana Nürnberg ve çevresinde Türk kökenlilerin ruhsal ve sosyal sorunlarına Türkçe konuşan uzmanlarıyla çözüm arayan Orta Frankonya Türkçe Acil Yardım Hattı çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.
-Ancak bireyleri mutlu ve huzurlu olan toplumlar uyum içinde yaşayabilirler. Bireylere psikolojik yardım sağlayan ve onların sorunlarına çözüm arayan girişimleri hepimizin desteklemesi önem taşımaktadır.
-Nürnberg’de artık her yıl geleneksel olarak düzenlenen bu Konferansın sorunlara çözümler üreteceğine inanıyorum. Konferansı düzenleyenlere ve tüm katılımcılara teşekkür ediyor, verimli bir etkinlik olmasını diliyorum.
Teşekkürler.
Serdar Deniz
Başkonsolos
Pazartesi - Cuma
08:30 - 12:00 / 08:00 - 12:00
08:30 - 12:00
Tatil Günleri 2021
24.12.2020 | 24.12.2020 | Noel Arifesi |
25.12.2020 | 25.12.2020 | Dini Tatil - 1. Noel Günü |
31.12.2020 | 31.12.2020 | Yılbaşı |
1.1.2021 | 1.1.2021 | Yeni Yıl |
6.1.2021 | 6.1.2021 | Dini Tatil - Üç Kutsal Kral |
16.2.2021 | 16.2.2021 | Karnaval |
2.4.2021 | 2.4.2021 | Dini Tatil - Paskalya Arifesi |
5.4.2021 | 5.4.2021 | Dini Tatil - Paskalya |
13.5.2021 | 13.5.2021 | Dini Tatil - İsa'nın Göğe Yükselişi |
24.5.2021 | 24.5.2021 | Dini Tatil - Küçük Paskalya |
3.6.2021 | 3.6.2021 | Dini Tatil - Yortu Bayramı |
20.7.2021 | 20.7.2021 | Kurban Bayramı (1. Gün) |
29.10.2021 | 29.10.2021 | Cumhuriyet Bayramı |
1.11.2021 | 1.11.2021 | Dini Tatil - Yortu Bayramı |
24.12.2021 | 24.12.2021 | Noel Arifesi |
31.12.2021 | 31.12.2021 | Yılbaşı |
+49 30 30 807090